8 Aralık 2010 Çarşamba

Aile albümü

uzun zamandır bloğa resim yüklemiyordum. başlayınca dozajı fena halde kaçıranlardanım. zira blok aile albümüne döndü. Olsun varsın. size yayınlanan bu fotoğraflar hakkında kısa malumat vermek istedim. Bir kısmı yaz aylarından bir kısmı sonbahardan olan bu görseller de ana tema "delikanlılarım" oluyor kuşkusuz. birlikte berber macerası, köy keşfetme macerası, hamam sefası, bayramda büyüklerimizle dolaşma (malum büyüğümüz ailemizin de en yaşlısı olan güleç dedemiz oluyor), park bahçe gezme olarak da özetleyebileceğimiz bu fotoğraflarda oldukça eğlenmiştik.
Şimdi biraz da olan bitenden bahsetmek istiyorum. Latif oldukça mutlu bir dönem geçiriyor. biz bu mutluluğu, mimiklerinden, olduğu yerde dans edişinden, aniden kollarını açıp bize koşarak sarılmasından falan çıkarıyoruz. çünkü henüz kendisi hislerini söze dökemiyor malum. kelimelerimiz "anne, baba, abi, düştü, bitti, mama" dan öteye geçemedi. yine de çenesi durmuyor ama. bizim anlamadığımız o "anu bana baru, duvayı yaaa.." lisanında konuşmakktan geri durmuyor, ayrıca konuşurken siyasetçi gibi ellerini kullanıyor. işaret etmeler, kaşlarını çatıp kollarını havaya kaldırmalar falan... şaşkınlıkla izliyoruz.
Yusuf ise bu aralar yazdığım çocuk hikayelerine konu bulmakla uğraşıyor. gördüğü rüyaları, saptamaları vs. bana anlatıp sonra da onlardan esinlenerek yazdığım hikayeleri okuyor. yalnız benim hikayeye kattığım örgülere, dile hiç ehemmiyet vermiyor sanırım. çünkü yazdıklarımda sadece kendi söylediklerini görüyor. geçen gün bana artık kendisi hikaye yazmak istediğini söyledi. sanırım verdiği fikirleri tıpatıp çaldığımı düşünüyor. konuyu ben veriiyorum bari ben yazayım diye düşünüyor olmalı.
babamızsa zor güler geçiriyor, benim rahatsızlığım ( buna rahatsızlık denmemeli sanırım zira kısa zamanda yeniden anne olacağım) sebebiyle veletlerle daha çok uğraşıyor, daha az uyuyor, daha az dinleniyor. yazık ona. değil mi?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder