26 Temmuz 2011 Salı

kelimeler

yusuf beş yaşındayken gezdiğimiz bir resim sergisi için "resim tarlası" çok güzel demişti. kelimelerin çocuklarla tuhaf bir ilişkisi var. Latif de melodili konuşmayı seviyor. ağzının içinde müzik kutusu var sanki. eski bazı dinlerde çocukların bir odaya kapatılıp hiç kimseyle görüşmesine ve konuşmasına izin verilmezse sonunda Tanrının dilini bulacağına inanılırmış. Karanlık bir odaya kapatılan ve asla bir kelime duymayan çocukların saf olan kelimeleri yakalayacağına inanıyormuş kahinler. kibirli bir davranış değil mi? diğer tüm lisanları insanlar üretmiş gibi. İnsanların meşguliyetleri olmalı. olmazsa tuhaf fikirler icat ediyorlar.

Meryem bu arada emeklemeye başladı. her şeyi erkenden yapıyor. hep acelesi var. Ağlamasında, yemek yiyişinde, gülümsemesinde...Sanırım erkenden de konuşacak. Annesi ise çok yorgun. Aslında zihni yorgun. hani yeni alınan ayakkabıların içinden kağıtlar çıkar ya. işte tam ona benziyorum. zihnimin için eski gazete kağıtlarıyla dolu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder