2 Ekim 2010 Cumartesi

tembel tembel tavuklara yem ver

o kadar tembelim ki milyonlarca muhteşem olayı buraya yazmadım. çocuk olsaydım büyüklerim kıpırdamam için kulağımı çekerdi herhalde. yaşanan şeyleri özetlemem mümküün değil ben de hiçbir şey olmamış gibi şimdiden devam edeceğim. ayıp mayıp ne yapalım:)

dün parktayken - yusuf kendini idare ettiği için ben tüm dikkatimi latife veriyorum hatta latif için ondan yardım alıyorum- hız sınırlarını aşan bir çocuk dikkatimizi çekti. benim oğullarımdan daha hızlı hareket eden bir velet daha önce hiç görmemiştim. - bilenler bilir oğullarım son teknolojiyle üretilmiş çamaşır makinelerine benzer 12 dakikada bir dünya çamaşır yıkayan o cihazla akraba gibiler- çocuğu bir orada bir burada görüp görüp şaşırıyordum. sonunda olayı yusuf çözdü. meğer veletin tıpkısından bir tane daha varmış. ikiz yani. aynı giydirilince de tek çocuk gibi duruyoormuş. rekor bizde yani.

ayrıca dün yusufla tiyatroya gittik. yakışıklı oğlum ilk kez bir büyük oyununa gitti. genç osman isimli oyun başlayınca yandık dedim. zira kafiyeli diyaloglar göndermeler serpilmeye başladı salonu. gerçi tahminimin aksine yusuf sıkılmadı hatta bayıldı. sanırım koostümler ışık ve de mükemmel müziklerin bunda payı var. çok şükür ki ilk perdedeki cinsel göndermelerin hiçbirini de çakmadı. büyük oyunlarına dikkat etmek lazım vesselam.
yine de ankarada oturuyorsanız ve de çocuk değilseniz muhakkak gidin. :)

3 yorum:

  1. Sizi iki gün evvel rüyamda gördüm, önce bir kukla tiyatrosundaydık beraber, sonra evinizde ki çok enteresan renkli ışıklandırmaları ve dekorasyonu olan birkaç katlı geniş bir yerdi. Birkaç cümle de olsa blogda yazınızı görünce sevindim. Çok özledim ayrıca :)

    Arada sırada kitap ve filmler üzerine yazdığım blogumdan da haberdar etmek isterim. (Gece Kütüphanesi) Yorumlarınız benim için çok kıymetli.

    YanıtlaSil
  2. :) rüyana girdiğime sevindim. hayatımda hiç kukla tiyatrosuna gitmedim diyemem artık. senin rüyanda gittiğime göre. ayrıca inşaallah bir gün öyle enteresan bir evim olur. zira benim evim tam takır kuru bakır bir dekorasyona sahip. hatta bizi çok seven bir çift geçenlerde bizi yamuk ampullerimmizden kurtarmak için cicili lambalar alıp taktılar. eğer kendileri takmazsa hayatta üşengeçliğimizi üzerimizden atıp takmayacağımızı biliyorlardı:) bunu da açok açık söyleyip tamir çantasıyla geldiler zaten. ankaraya gelsen keşke misafirim olursun. bloğa da en yakın zamanda bakacağım inşlh

    YanıtlaSil
  3. Periyodik olarak rüyalarıma girdiğinizi söylemem lazım, çoğunluğu karşılıklı tuhaf denilebilecek sohbetler yaptığımız cinsten oluyor :)Bu son kukla tiyatrosunda ben "Emperyalizm üzerine hiç bir şey bilmiyorum" deyince "İstanbul'a gelince öğretirim sana" diyordunuz mesela :D

    Ankara'ya, yakın zamanda değilse de, abimin yanına gelme ihtimalim var, ararım inşallah. İstanbul'a yolunuz düştüğünde ağırlamaktan büyük memnuniyet duyacağımı da söylemek isterim.

    YanıtlaSil